Ana içeriğe atla

Kayıtlar

RÖNTGEN ODASINDA KAOS: KASETLİ CİHAZ, SİNİRLİ AMCA VE BEYAZ KOD

  Günlerden Cuma,sabah mesai başladığında henüz güneş tam olarak yükselmemişti ama benim röntgen odasında tempom zaten tavan yapmıştı. Kasetli cihaz, aralıksız çekim listesi ve sürekli gelen hastalar… Sabahtan beri durmadan çalışıyordum; oturacak zamanım yok, yemek yemiyorum, WC’ye bile gitmedim. Daha ilk saatlerden, bugün sıradan bir gün olmayacağını hissetmiştim. Arka arkaya gelen hastaların çekimleri sırasında cihaz bir anda hata verdi,ekran dondu, kaset sıkıştı… O an odada bir sessizlik, ardından hafif bir panik hâkim oldu. “Tam da mübarek Cuma günü bu olay mı olur yeğenim” diye düşündüm kendi kendime. Hemen cihazın arızasını gidermeye çalıştım ama yoğunluk ve sürekli kullanım, işleri daha da karmaşık hâle getiriyordu. Tam o sırada kapı açıldı ve başhekim içeri girdi. Durumu yerinde görmek istemiş. Gözleriyle cihazı inceledi, ben hızlıca özetledim: “Cihaz aşırı yoğunluktan hata verdi, birkaç saat uğraşmam gerekecek. Arka sırada bekleyen hastalar var.” Başhekim sessizce başını s...
 RÖNTGENDE EN İLGİNÇ ANILARIM Röntgen odasında çalışmak dışarıdan bakıldığında çok teknik görünüyor olabilir ama işin içine girince her gün insanlarla iç içe oluyoruz.Bu da beraberinde bazen çok komik, bazen düşündüren, bazen de unutulmaz anılar getiriyor. İşte benim yaşadıklarımdan birkaç kesit şöyle :) 1. YANLIŞLIKLA KOMİK POZLAR Bir gün genç bir hasta geldi, omuz filmi çekecektim. Pozisyonu tarif ettim ama hasta heyecandan ters tarafa döndü. Ben “öbür tarafa” deyince daha da karıştı ve sonunda gülmeye başladık. Çekim bittikten sonra “Hocam ben biraz manken gibi oldum galiba” deyip güldü. O anda gerginlik yerini samimiyete bıraktı. 2.ÇOCUK HASTALARLA EĞLENCELİ ANLAR Çocuklarla çalışmak değişik bir dünya. Bir keresinde 5 yaşında bir çocuk, röntgen cihazını görünce “Bu uzay gemisi mi?” diye sordu. Ben de “Evet, biraz öyle sayılır yeğenim” dedim. Çekim boyunca astronotculuk oynadık. Çocuğun heyecanı bana da yansıdı, gülümseyerek ayrıldı. 3. “ACITIYOR MU?” SORUSU En çok duyduğum soru...

STAJYERLİKTEN MESLEK SAHİBİ OLMAYA GİDEN YOL(Gerçekler ve hisler)

 Hastanede ilk staja başladığım günü hiç unutmadım."Acaba doğru yapabilecek miyim?"sorusu daima kafamın içindeydi ve bu beni otomatik olarak aşağıya çekti lakin bu duruma zamanla alıştım ve kontrolü Allah'ın izniyle ele geçirdim.Cihaza, ortama, hızlı tempoya ve çalışma arkadaşlarımla uyumlu çalışmaya ayak uydurdum. İlk zamanlar çoğu şeyi uzaktan izliyorsun, düğmelere basmaya korkuyorsun çünkü yanlış bir şey yapabilirsin diye içinde acayip fırtınalar kopuyor ama bir bakmışsın ki gün geçtikçe cesaretlenmişsin ve bir bakmışsın ki kontrastı kendin ayarlıyorsun,hastayı kendin yatırıp kendin çekiyorsun.Her gün bir şey öğreniyorsun ve çekimlerde giderek iyileşiyorsun. Tabi bu süreç öyle kolay olmadı.Yorulduğum anlar tabiki de oldu,yetersiz hissettiğim anlar da oldu ama yanımda HASAN HÜSEYİN abim gibi destek olanlar oldu ,YASEMİN  ablam gibi aynı şeyleri sabırla anlatanlar oldu ve bu benim işimi ciddi manada kolaylaştırdı ve bir gün bana "sen bu işi yaparsın"dediklerind...

NE DERİNDEYİM NE KIYIDA, ELİNİ TUTACAK KADAR ORTADA

NE DERİNDEYİM NE KIYIDA,ELİNİ TUTACAK KADAR ORTADA  Bazen hayat tam da böyle bir yerdir. Ne derindesin, ne de kıyıda… Bir ucu dipsiz bir denize uzanır, diğer ucu bildik, tanıdık bir kıyıya. Ama sen, tam ortasındasındır. Ne karaya çıkacak kadar yakındır ellerin, ne de derinlere batacak kadar uzak. Öylece durursun, elini uzatsan belki birine dokunur ama tam tutamazsın. İnsan çoğu zaman bu ‘ortada kalmışlıkta’ kendini kaybeder. Ne bir şeye tam ait hisseder, ne de tamamen uzak. Ne geçmişte kalır, ne de geleceğe cesurca yürüyebilir. Beklentiler, korkular, umutlar ve yorgunluk arasında asılı kalır. Bazen bir limana sığınmak istersin, bazen de açık denizde kaybolmak. Ama en çok da elini uzatıp birine tutunmak… Çünkü biliriz ki, tutunan eller yol gösterir, güç verir, umut olur. Ama ya o el sadece uzanıyorsa ama tam tutmuyorsa? İşte en yorucu his tam da budur. Bu sözü duyduğumda gözümde hemen bir deniz canlanıyor. Dalgalarla boğuşan biri değil belki ama rotasını kaybetmiş bir yolcu gibi… El...

Staj Deneyimlerim: Gerçek Pratikle Tanışmak

  Sağlık alanında okurken öğrendiğimiz teorik bilgiler bir yere kadar yeterli oluyor. Asıl mesele, o bilgileri sahada uygulayabilmek. İşte tam da bu yüzden staj süreci benim için çok değerliydi. Hastane ortamına adım attığım ilk andan itibaren, hem öğrendiklerimi pratiğe döktüm hem de deneyimli isimlerden birçok şey öğrendim. RÖNTGENLE BAŞLAYAN YOLCULUK Stajımın ilk zamanlarında Mustafa abi ile birlikte röntgen çektik. Bu süreç benim için sadece görüntü almak değil, aynı zamanda nasıl daha iyi çekim yapabileceğimi öğrenmek açısından da önemliydi. Çekim sonrası oturup değerlendirdik, neleri daha iyi yapabileceğimizi konuştuk. Bu sohbetler hem teknik açıdan hem de mesleki bakış açımı geliştirmek için harika bir fırsattı. Tabii ki sadece Mustafa abiyle sınırlı kalmadı. Ali abi ile de röntgen çektik. Onun deneyimi ve verdiği tüyolar sayesinde daha net ve kaliteli görüntüler elde etmenin püf noktalarını öğrendim. Bir de sohbet muazzamdı, işi ciddiyetle yaparken aynı zamanda keyifli vaki...

Tıbbi Görüntüleme: Sağlığın Görünmeyen Kahramanı

 Tıbbi görüntüleme, modern tıbbın temel taşlarından biridir. İnsan vücudunun iç yapısını detaylı ve non-invaziv bir şekilde incelemeyi mümkün kılan bu alan, hastalıkların erken teşhisinden tedaviye kadar birçok aşamada kritik bir rol oynar. Peki, tıbbi görüntüleme nedir ve hayatımızı nasıl etkiler? Tıbbi Görüntüleme Nedir ? Tıbbi görüntüleme, hastalıkları teşhis etmek ve vücuttaki anormallikleri izlemek için kullanılan teknolojilerin genel adıdır. Bu alanda en yaygın kullanılan yöntemler şunlardır: 1. Radyografi (Röntgen): Kemik kırıklarını ve akciğer hastalıklarını görüntülemede sıkça kullanılır. 2. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Beyin, omurga ve yumuşak dokuların detaylı görüntülerini sağlar. 3. Bilgisayarlı Tomografi (BT): Vücudun birçok kesitsel görüntüsünü sunarak kompleks yapıları incelemeye olanak tanır. 5. Nükleer Tıp Görüntüleme: PET ve SPECT gibi yöntemlerle vücut fonksiyonlarını değerlendirir. TIBBİ GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ: Görünmeyen hastalıkları görünür kılmak, tedav...

TELEFONUNUZU ROBOTA DÖNÜŞTÜREN MACRODROİD NEDİR?

 Merhaba,bu yazımızda macrodroid uygulaması telefonunuzu nasıl robota dönüştürür sorusu a yanıt bulacağız. Öncelikle MACRODROİD uygulaması Android ve İOS telefonlar için otomasyon uygulamasıdır.Bu uygulama sayesinde belirli koşullar sağlandığında veya cihazınızla ilgili birtakım işlemler yaptığınızda belirlediğiniz görevleri yerine getirir. Mesela telefonunuzu şarj ettiğiniz esnada"şarj oluyorum elhamdülillah"demesini bu uygulama ile sağlayabilirsiniz,telefonu gece sessiz moda bu uygulama üzerinden otomatik olarak yapabilirsiniz,telefonunuz kayboldugunda telefona belirlediğiniz mesaj giderse telefon sessiz modda olsa bile son ses bağıracaktır. Belirli bir konuma gelince birtakım emirler verebilirsiniz,mesela eve gelince wifi açma vs... WhatsApp silinen mesajlari gösterme ve birçok robottan beklenecek davraniş.... MACRODROİD BUNLARI NASİL YAPIYOR? Öncelikle cihaz yöneticisi olduğu için bircok şeyi yapmasi mümkün Sensörlerle iletişim kurabiliyor,böylelikle yakınlık  uzaklı...